🎰 Cemalnur Sargut Hangi Kanalda Program Yapıyor
Çoğu kişi papyonu sevmiyor ülkemizde. Giymemek için elinden geleni yapıyor. Kişisel tercihtir. Ancak kişinin gideceği yere ve zamana göre giyinmesi adab-ı muaşeret gereğidir. Kraliçe II.
Fenerbahçe, Türkiye Kupası son 16 maçında deplasmanda Çaykur Rizespor ile karşı karşıya gelecek.Ziraat Türkiye Kupası son 16 turunda Çaykur Rizespor ile Fenerbahçe karşı karşıya
CemalnurSargut 1952 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Türk yazar ve Türk Kadınlar Kültür Derneği'nin İstanbul şubesi başkanı olan Sargut , tasavvufun insanlığın ortak dili olabileceği inancında olup bu konuda uluslararası sempozyumlar düzenlemektedir.
Cemalnur Sargut Aşktan Dinle isimli bu kitabında bize, Hz. Mevlânâ’nın Mesnevî isimli eseri ışığında nefs, aşk kibir, cömertlik, gösteriş, edep gibi insanın gelişiminde rol oynayan pozitif ve negatif kavramların iç mânâlarını anlatıyor. Bizi Mesnevî’de buyurulan,Tû megû mârâ bedân şeh bâr nîst / Bâ kerîman
HABERLER cemalnur sargut ile ilgili tüm haberlere, sabah.com.tr’ye eklenen son dakika haber ve gelişmelerine 7/24 bu başlık altından ulaşabilirsiniz. Toplam 02 cemalnur sargut haberi
ÖmerFaruk Sargut Cemâlnur Sargut/Fathers. Cemalnur Sargut hangi kanalda program yapıyor? Halen Üsküdar Üniversitesi Rektör danışmanı olarak görev yapmakta ve Üsküdar Üniversitesinde dersler vermektedir. Cemalnur Sargut kaç çocuğu var? Hasan Kerim Güç Cemâlnur Sargut/Children. Kerim Güç kimin oğlu? Cemâlnur Sargut Kerim
Cemalnur Sargut’ın mürşidi Kenan Rıfai ve Rıfailik Hakkında birkaç hususu hatırlatmak gerekiyor Selanik doğumlu Kenan Rıfai’nin Filibe Alliance Israelit Universalle mezunu ve Mekteb-i Sultani, yani Galatasaray Lisesi mezunu (Kenan Rifai, Sohbetler, C.1., İstanbul, Hülbe, 1991, s .217-218.)
iuNdRub. Google Haberlere Abone ol 12 Nisan 2022 0325 Son Güncelleme 12 Nisan 2022 0331 Fatih Çıtlak hangi kanalda çıkıyor, nerede program yapıyor, saat kaçta? Mehmet Fatih Çıtlak bu Ramazan ayında hangi kanalda saat kaçta çıkıyor, sorusu ünlü ilahiyatçıyı dinlemek isteyenler tarafından sık sık soruluyor. Peki, Fatih Çıtlak hangi kanalda? İşte detayları Fatih Çıtlak bu Ramazan ayında Kanal D ekranlarından seyircinin karşısına çıkıyor. Fatih Çıtlak hangi kanalda çıkıyor, nerede program yapıyor, saat kaçta? Çıtlak bu Ramazan seyircinin karşısına, "Mehmet Fatih Çıtlak'la Sahur Vakti" isimli programla çıkıyor. Çıtlak saat itibariyle Kanal D ekranlarında sohbetlerine başlıyor. Her gece farklı konularla gündeme gelen Çıtlak, kendi üslubu ve tarzıyla Ramazan sohbetleri yapıyor. FATİH ÇITLAK KİMDİR, KAÇ YAŞINDADIR? Ünlü ilahiyatçı Fatih Çıtlak'ın kim olduğu da merak edilen konular arasında yer alıyor. Peki, Fatih Çıtlak kimdir? İşte Fatih Çıtlak biyografisi Fatih Çıtlak 1967 yılında İstanbulda dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul'da tamamladı. Liseyi Fatih İmam Hatip Lisesi’nde tamamlarken; üniversite eğitimini ise İstanbul Marmara Üniversitesi Türkoloji Bölümü’nde Arapça ve İslâmî İlimler Bölümü'nde tamamladı. İslâm tarihi ve tasavvuf konularında uzmanlığı bulunan Çıtlak, birçok radyo ve televizyon programında bu konuyla alakalı programlar yaptı. Pendik Yunus Emre Kültür Merkezi’nde Mesnevî sohbetleri geniş kitlelerin katılımlarıyla gerçekleşiyordu. Kültür Bakanlığı’na bağlı İstanbul Tarihî Türk Müziği Topluluğunda misafir sanatçı ve semazen olarak yurt içi ve yurt dışı birçok organizasyonda bulundu. İstanbul Bilim Sanat Eğitim ve Kültür Derneği’nin kurucuları arasında yer alıyor. İstanbul Sümbül Efendi’de bulunan İs ve Kültür Derneği’nde Osmanlıca ve hat derslerine iştirak eden Mehmed Fatih Çıtlak, pek çok ilmî çalışmaya katkısının yanında kurucusu olduğu Keşkül dergisinde Mehmed Fatih imzasıyla yazıyor.
Affınıza sğınarak, facianın videosunu yayınlamak zorunda kaldık ki durumun vehameti daha iyi anlaşılsın. Kaybeden neden kaybediyor biliyor musunuz? “Felsefe yapmaktan” İnsanların en büyük sorunu budur. İnsanlar Allah’u Teala’nın Kur’an-ı Kerimde buyurduğu ve Peygamberimiz’in hadis-i şeriflerde izah ettiği İslamı bırakarak, kendi anladıkları İslam’ı anlatırsa CEMALNUR vakıası gibiler ile sık sık karşılaşmak mümkün olacaktır. Onun için Mahmud Efendi hazretlerimiz buyurmuşlardır ki “Felsefe ahmaklıktır” Biz kendi felsefemize, düşüncelerimize veya tevillerimize göre değil, Allah’u Teala nasıl inanmamızı istiyorsa öyle inanmalıyız. Mesela Allah’u Teâlâ “Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin” buyuruyorsa biz bunu çeşitli teviller ile eğip bükemeyiz. Komşu ise komşuluk hakkını veririz fazlası bizi aşar. Laubali olamayız, dost edinemeyiz. Çünkü Allah’u Teâlâ yasaklıyor… Kendi aklına değil de Kur’an-ı Kerim’e uyuyorsan yapacağın budur… BAŞINI ÖRTMEYEN KADIN MEVLEVİ ŞEYHİ ! Bakın mesela Habertürk gazetesi bu kadına sormuş “Neden başınızı örtmüyorsunuz?”diye. Cevap ne olmalı “Allah’u Teâlâ örtünmeyi emrediyor ama ben yapmıyorum veya şu şu sebepten dolayı yapamıyorum.” Olmalı değil mi? Bakın Cemalnur Sargut nasıl bir cevap veriyor “tesettürün insanın gönlünde olduğuna iman ediyorum. Esas önemli olan çirkin huyların ve aynı ölçüde aşırı güzelliklerin örtülmesidir. İslam eşittir tesettür diye bir şey oldu. Hâlbuki İslam’ın beş şartı içinde tesettür yok. Ayrıca da İslam güzel ahlaktır. Sohbetlerimde başında şapkalı artist hanımefendiyle baştan aşağı çarşaflı hanımefendi kolkola beraber ağlıyorlar. Benim için bu birleştirici etkiden daha büyük bir lütuf yok.” Hâlbuki kalbin temiz olması, çirkin huyların giderilmesi insanı Allah’u Teâlâ’nın emir ve yasaklarını yaşamaya mecbur eder. Tasavvufun amacı da budur. Allah’u Teâlâ’ya ibadete engel olan nefsi adam ederek Rabbimize daha çok ibadet edebilmek, emirlerine daha çok sarılmak. Rabbim emretse de ben yapsam diyebilmek için nefsi terbiye etmek. Kaldı ki başı örtmenin de dâhil olduğu tesettür kesinlikle bir tercih meselesi değil “farzdır” yani kati bir emirdir. Her müslüman kadının uyması gereken bir emirdir. “Ben kalbimi temizledim” demekle, “İslamın şartı değil” demek ile bu emirden muaf olunabilir mi? Eğer Cemalnur Sargut gibi bakarsanız bütün günahlar mübah oluyor Haşa Neden? Çünkü hiçbiri İslamın şartı değil. Kalbin temiz olsun yeter! Böyle bir zırva olabilir mi? Cemalnur Sargut “buda”yı araştırdığı kadar Kur’an-ı Kerimi araştırsaydı ve kendi felsefesine değil Allah ve Resulüne başvursaydı sapıtmayacaktı. Bakınız Allah’u Teâlâ ne buyuruyor “Allah ve Resûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir mü’min erkek ve hiçbir mü’min kadın için kendi işleri konusunda tercih kullanma hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resülüne karşı gelirse şüphesiz ki o apaçık bir şekilde sapmıştır” Ahzab 36 Demek ki, Allah’u Teala bir kadına başını kapatmasını, tesettüre girmesini emrediyorsa, “ben müslümanım” diyen bir kişinin bahaneler üreterek o emirden kaçması apaçık bir sapıklıktır. Bir insan yapamıyorsa “ben yapamıyorum, kapanamıyorum, Allah’u Teala emrediyor ama işime gelmiyor” diyebilir. Herkesin kendine göre günahı vardır. Bu da onun günahı olur. Kendisi ile Allah’u Teala arasındadır. Ama “önemli olan kötü huyları temizlemek, tesettür kalpte olur” derse ve insanları özellikle böyle teşvik ederse işin rengi değişir. O zaman şahsi olarak yukarıdaki ayet ile muhatap olduğu gibi dall sapıtmış, mudıll saptırıcı olduğu açığa çıkar… Birde bu kadın Mevlana’nın tasavvuf yolunu sahiplenmiş, Mevlevi Şeyhi olduğunu iddia ediyor. Halbuki kardeşler, hiçbir tasavvuf yolunda kadınlara şeyhlik verilmediği gibi vekillik bile verilmez. Bakın İsmet Garibullah Büyük şeyh Efendi Risale-i Kudsiyye eserinde ne buyuruyor “Sakın sen hatunlara verme hilafet, Ki sadat men edip etmedi adet” Sakın kadınlara mürşitlik, halifelik verme, Evvelki ulular hanımlara hilafet vermeyi men ettiler, engellediler. Hilafet vermeyi adet etmediler. Osmanlı’nın büyük evliyalarından İsmet Garibullah Efendi “verme” dedikten sonra evvelki büyüklerinde vermediğini vurguluyor. Demek ki, Mevlevi şeyhliği sadece kendi kendine yapılan bir yakıştırmadır. BUDA HAYRANI Videoda gördüğünüz gibi kendisine tapılan Buda hakkında “çok severim” diyen Cemalnur Sargut ne diyor “Böyle bir hürmet, böyle bir saygı Sanki putun değil Allah’ın haşa ayaklarını yıkıyorlar.. Onların bu puta taptığı düşünülemez, aslında onlar taştaki hakikate, her yerden tecelli eden Allah’a tapıyorlar” Cemalnur Sargut’un “Budizm de hak bir dindir” demediği kalıyor. Hâlbuki ne demesi lazım “Böyle bir hürmet, böyle bir saygı görmedim, isterdim ki bu insanlar tek geçerli Hak din olan İslam ile şereflense ve Müslüman olsalar da bu kabiliyetlerini İslam’da kullansalar.” Bir Müslüman böyle düşünmez mi kardeşlerimiz… O kişi ise putperestliğin hakikatte Allah’u Teala’ya tapmak olduğunu söylüyor. Allah’u Teala puta tapanlar hakkında bakın ne buyuruyor “Muhakkak ki müşrikler Puta tapanlar ancak bir pisliktirler.” Tevbe 28 Yüce Rabbimiz “Pisliktirler” buyuruyor. Bunun daha ötesi var mı Müslümanlar. Ama Sargut’a göre ötesi var, sonu bile yok. Puta değil, hakikatte putta tecelli eden Allah’a tapıyorlarmış. Birde sunucu, heykelin Allah’ın şekli olduğunu söyleyince Cemalnur Sargut tasdik ediyor. Bu düşünceler ve söylemler ise insanı küfre götürür… HIRİSTİYANLARA DERS! Salgut, konuşmacı olarak davet edildiği kilisede yaptığı konuşmayı anlatıyor. Hıristiyanlara sanki Hak bir dinmiş gibi sonradan icat edilen Haçı izah etmek zorunda kalmış. Ve bu konunun aslının Kur’an-ı Kerimde olduğunu söylemiş. Allah’u Teala’nın “Ya İsa, o kadar güzelleş ki namaz kıl ve zekat ver” buyurduğunu söyledikten sonra namazı dikey, zekatı da namazda güzelleşerek insanlara güzellik aktarmak olarak yatay bir ibadet olduğunu söylemiş… Böyle bir sapıklığı da ilk defa duyduk… İhsan Eliaçık zekatı “fazlalığı ver” olarak değiştirmişti ama bu daha bir başka.. Hangi kitapta Kur’an’da geçen zekât böyle tarif edilmiş “Namazda kazandığınız güzellikleri insanlara aktarmak” Ayrıca Sargut’un yaptığı tefsir de büyük bir saptırmadır. Meryem Suresi 31. ayetinde İsa Aleyhisselam’ın bebekken dile gelerek konuşması anlatılırken “Nerede olursam olayım beni kutlu ve erdemli kıldı ve bana yaşadığım sürece namazı ve zekatı emretti.” Buyruluyor Sargut ne diyor “Ya İsa, o kadar güzelleş ki namaz kıl” Namaz kılmak için iç ve dış güzellik şartının aranmadığı gibi, bu ayetin önüne veya sonuna parantezle açarak da olsa böyle bir ifadeyi koymak imkânsızdır… PAPAZDAN İYİ DERS VERİYOR! Hıristiyanlar ile yaşadığı diyaloğu anlattıktan sonra şöyle diyor “Papaz dedi ki, biz dinimizi bilmiyoruz iyi ki Kur’an var” Papaz, tahrif edilen Hıristiyanlığı sizin bir Müslüman olarak yaptığınız muhteşem ! saçma tevillerinizle teyit etmenizden son derece memnun olmuştur. 12 senedir boşuna çağırmıyorlar demek ki… Papazdan iyi vaaz ediyorsunuz daha ne istesinler ki.. Bir Müslüman olarak Hıristiyanlığın batıl olduğunu da söylemiyorsun. Aksine teyit ediyor ve onaylıyorsun. Üstüne üstlük çok derin manalar içeren ! yaldızlı sözler ile Hıristiyanlık’taki şirkin üzerini örtüyorsun. Papaz daha ne istesin… Arada sırada gel bize vaaz et diyecektir elbette… Hatta bir gün o istifa eder de görevi siz devralırısınız… KENDİLERİ Mİ YETİŞTİRMİŞ! Bakınız Müslüman görünümlü binlerce ajanın İslam memleketlerinde olduğunu biliyoruz. Kesin olarak şu veya bu diyemiyoruz. Ama yaptığı faaliyetlere bakarak o ajanlardan olmasa bile aynı güce hizmet ettiğini anlıyoruz. Düşünün! 12 yıldır bir Müslüman olarak Hıristiyanlara, Hıristiyanlığı anlatıyorsunuz. Yani onların Hak din olduğunu Kur’andan da delil getirerek haşa söylüyorsunuz. Onların içine düştükleri şirki, Kur’an-ı Kerimin onlar hakkında buyurduğu apaçık tehditleri de gizliyorsunuz. Bu kimin işine gelir? Elbette PAPALIĞIN işine gelir. İster ajan olun, ister olmayın farketmez Her halükarda aynı amaca hizmet etmiş oluyorsunuz… 3 İNANCI ANLATIP BAĞLIYOR Şu cümlesi çok önemli “Bunların hepsinde asıl taptığımızın Allah olduğunu idrak edersek zaten farklılıklar kalkıyor aradan” Dikkat ettiyseniz yaşadığı hikâyelerle anlatmaya başladığı Budizm’in arkasından Hıristiyanlık ve sonunda da yahudilik geliyor. Hepsinden bir misal verdikten sonra “Aslında dinler arasında hiçbir fark yok” diyor ve “önemli olanın hakikatte Allah’a tapmak olduğunu” söylüyor. Biz “Dinler Arası Diyalog” uzmanları da anlıyoruz ki, bu anlatım çok doğaçlama olmayıp belirli bir plan dâhilinde ilerliyor. Ve yine anlıyoruz ki amaç, Dinler arası diyaloğun en büyük hedefi olan “dinler çorbasını” oluşturmaktır. Özellikle Hıristiyanlığın yayılmasının en büyük engeli olan “Müslümanların karşıtlığını” kırmaktır. En azından zihinlerde bunu yeşertmeye çalışmaktır. Ne yazıktır ki Mevlana Hazretlerini ve Tasavvufu da bu çirkin emellerine alet ediyorlar… CÜBBELİ HOCA2NIN KISA BİR ARAŞTIRMASI Bu konuda Cübbeli Hocamızında kısaca bir araştırması var. O Metris’te bile boş durmuyor. İşte 21. Numaralı mektubunda geçen o bölüm Televizyonlarda tasavvuf ve Mevlânâ yorumcusu olarak baş gösteren, İslamî geçinen kanallarda bile itibar gören Cemalnur Sargut adlı kadının insanı dinden çıkaran görüşlerini nakletmiş, ben de size naklediyorum. Aman Müslümanları uyandırın da biri bunlara kapılıp dinden çıkmasın. Bakın kızım neler yazmış “Hocam! Öncelikle bu kadın insanların sorduğu sorulara düz cevap vermektense eveleyip geveliyor ve kafa karıştırarak aralarda zehirli İslam dışı düşünceleri yayıyor. Saf milletimiz de ne dediğini anlamasa da yumuşaklığına kanarak Vay be! Bu kadın bir Allâh dostu sümme hâşâ’ diyecek kadar bu kadına inanıyorlar. Canım babam! Şimdi sana yazın hazırlayacağım reddiye kitabında daha geniş araştırma yapacağım için daha fazla kanıt sunacağım ama şu an az kanıtlarla çok şey anlatan deliller yazacağım a TNT kanalında Ömer Çelakıl’ın sunduğu Hayatın Şifreleri isimli programdan Ömer Çelakıl Bir peygamber şöyle der İki tanrıya tapamazsınız, Allâh’a inanmak zorundasınız.’ Zaten bizim inandığımız Allâh ile Hristiyanların inandığı Tanrı da aynıdır’ deyince karşıda konuk olan Cemalnur Sargut ise Evet çok doğru. Ne kadar güzel söylediniz’ diyor. b TRT 1’deki Gülbence isimli programdan Cemalnur yine sevgiden, güzellikten bahsederken Gülben Ergen Hatta başka dinde olanlar da oruç tutmuyor, namaz kılmıyor ama biz onları seviyoruz’ deyince Cemalnur şöyle diyor Çok güzel söylediniz. Zaten Mevlânâ Hazretleri de Bütün dinlerde bu inanış vardır. Bütün dinlerdeki insanların taptıklarında Yâ Rabb! Yâ Hayy!’ sesi geliyor. Hatta bir anımı anlatayım; Amerikalı çok arkadaşım vardır. Bir gün beni Budist tapınağına götürdüler, içeride fil görünümünde bir kadın heykelinin önünde saygı gösteriyorlar, öyle inanıyorlar ki çok güzeldi. Zaten onlar da Allâh’a tapıyorlar, sadece o heykelde Allâh’ı bulmuşlar, fark yok. Zaten dinler arasında fark yoktur. İslam hepsini kucaklar. Tekrar affınızla bir anımı anlatayım. Yahudi bir arkadaşım var, kendisini çok ama çok seviyorum. Bir oğlu var, kendisi oğluna çok düşkündür. Bir gün araba oğlunu eziyor, oğlu hastaneye yatıyor, eve geliyorum bir de ne göreyim o kadın evde. Oğluna çarpan adamla oturuyor. Soruyorum ona Neden hastanede değilsin?!’ diye, o da bana Bu şöför oğlumu yanlışlıkla ezdi, şimdi çok vicdan azabı çeker, onu teselli ediyorum. Bu başıma gelenler Allâh’ın imtihanıdır’ dedi. Bakın işte bu Yahudi arkadaşım benim için çoğu Müslümandan daha Müslümandır.’ c Yaşasın İftar isimli programdan Programa mail yollayan Hollandalı bir kadın Cemalnur’u çok sevdiğini, onunla İslamı öğrendiğini ve sonra kapanmaya karar verdiğini yazıyor ve ekliyor Kapandıktan sonra çok baskı gördüm, kocam beni istenmedi, hep dışlandım sonra da dayanamayıp açıldım. Şimdi aile yaşantım daha güzel ama düşünüyorum Allâh bana kızar mı? Yaptığım doğru mu? Hocamız Cemalnur Hanım açıklar mı?’ Cemalnur Sargut şöylece açıklık getiriyor Koca çok önemlidir, onların sözleri bizler için emir gibidir. Mutlulukta çok önemlidir, ben bu kadına daha ayrıntılı mail atacağım.’ Kendi sitesinden bulduğuma göre o kadına yolladığı mail şöyle Maddi, manevi ve ahlaki tesettürü uygulayan veya uygulamayan herkese hürmetim olduğunu söylemek istiyorum. Kur’ân’da yorumu o devrin din âlimlerine bırakılmış âyetlerle, üzerinde yorum yapılamayacak kat‛î emirler vardır. Demek ki devrin an‛ane, gelenek ve yapısı insanların tesettür anlayışı üzerine değişiklikler yapabilir. Ama insanlar kendilerini nasıl rahat ve huzurlu hissediyorlarsa öyle giyinmeliler ve her şeye rağmen ahlaki değerlerini kaybetmemeliler. En büyük tesettür kötü huyları örtmektir. Allâh onu herkese nasip etsin.’” Bu kadın hakkındaki alıntı burada bitti. Görüyorsunuz bu kadın zaten kendi açık, ona göre konuşuyor. İman olmadan çarşaf giyinse de faydası olmayacağı malum. Buna çok kanan var. Kendisi Mevlevî şeyhiymiş gibi bazı Hristiyanlara da şeyhlik veriyormuş, zaten bu işler o kadar bollaştı ki almayanı dövüyorlar. Aman milleti özellikle kadınlar birbirlerini bunun fitnesine kanmasınlar diye uyarsınlar. Ben geçen sene özel vizeyle yani vizelerin açık olmadığı dönemde umreye gitmiştim. Bu kadın özel vizeler alarak meşhur bürokratların, zenginlerin hanımlarını, belki yüzden fazla kadın-erkek milleti toplamış umreye götürmüş. Ben de bazı yanlışlarını duymuştum ama çok araştırmaya vaktim olmamıştı. Sonra bir de baktım, meğer aynı otelde kalıyormuşuz. Adamın biri asansörde bana hürmet etti, hoşbeş etti ve sonra “Hocam bu akşam Cemalnur Hocamız’ın sohbetine gelir misiniz?” dedi, ben de ismi birden hatırlayamadım ama büyük bir veliymiş gibi söyleyince ben de erkek zannedip “Yeni geldim vakit bulamam ama sonra ziyaret ederim” dedim. Sonradan öğrendim, meğer bu kadınmış, tabi görüşmedim. Hepimiz ölüp âhirete gideceğiz ne olur dinimize hizmet edelim. Bu proje uluslararası! Diğer dinleri hoş görme projesi. Buna karşı Müslüman halkımızı uyaralım. Geçen bir karikatürde Papa’nın “Türkiye’de kanallar zaten bizden iyi misyonerlik yapıyorlar, millet de zaten Hristiyan olmuyor, boşuna masraf etmeyelim, oradaki personeli çekelim, bu işi tv kanallarına bırakalım” dediğini resmetmişlerdi. Bu kadını Kanal 7’ye bağlı Ülke Tv’de âlimlerle, velilerle ilgili yapılan bir programda bile çıkardılar. Aman imanımıza sahip çıkalım. Allâh-u Te‛âlâ ﴿إِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْإِسْلَامُ﴾ “Şüphesiz ki Allâh nezdinde o gerçek ve makbul din ancak İslâm’dır.”Âli ‛ImrânSûresi19’dan ﴿وَمَنْ يَبْتَغِ غَيْرَ الْإِسْلَامِ دِينًا فَلَنْ يُقْبَلَ مِنْهُ﴾ “Her kim dîn olarak İslâm’dan başkasını ararsa, asla kendisinden bu yanlış dîni de, diyâneti de kabul edilmeyecektir”Âli ‛ImrânSûresi85’den buyururken nasıl bütün dinler eşit olur?! Fil heykeline tapan nasıl Allâh-u Te‛âlâ’ya ibadet etmiş olur?! Bir Yahudi nasıl birçok Müslümandan iyi olur hatta daha Müslüman olur?! Allâh-u Te‛âlâ ﴿لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاءَ﴾ “Yahudileri ve Hristiyanları kendiniz için güvenecek, yardım edip yardım isteyecek ve ahbap gibi geçinecek dostlar edinmeyin!” MâideSûresi51’denbuyururken nasıl bir Müslüman kâfir birini dost edinir. Bunların her biri insanı kâfir etmeye yeter de artar. Bir de hepsi birleşirse o zaman katmerli kâfirlik olur. Rabbim cümlemizi bu belalara düşmekten muhafaza eylesin. Âmîn! Cübbeli Hoca’nın mektubu sona erdi Diyalog felsefesinde buluşanların “Budizm” hayranlığı da dikkat çekici boyutlardadır. Bu zihniyetler ile mücadelemiz devam edecek. Hıristiyan, yahudi ve diğer dinleri bütünleştirme, dinler çorbası yapma hayalleri suya düşecek İnşaAllah. İslam’ın hak ve tek bir din olduğu gerçeğini her yerde ve zeminde haykıracağız… Sinsi planları deşifre ederek halkımızı bilinçlendireceğiz. Onlar zırvalarında bıkana kadar biz reddiyelerden bıkmayacağız.
Çok şükür, 6 yaşında vereme yakalandım. Anlayacağın ölümle daha o yaşta Sargut hangi tarikata mensup?Fatih'te bulunan kubbealtı cemaatinin Sargut ne iş yapıyor?Teacher Author Cemâlnur Sargut/ProfessionsCemalnur Sargut Hangi üniversite mezunu?Hayatı Cemâlnur Sargut, 3 Kasım 1952'de İstanbul'da mutasavvıf bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Üniversite eğitimini kimya mühendisliği dalında Sargut yazar kaç yaşında?69 years 3 November 1952Cemâlnur Sargut / AgeCemalnur Sargut hangi kanalda program yapıyor?Halen Üsküdar Üniversitesi Rektör danışmanı olarak görev yapmakta ve Üsküdar Üniversitesinde dersler Sargut annesi kim?Meşkûre SargutCemâlnur Sargut / AnnesiNefes yayınevinin sahibi kim?Nefes Yayınevi tüm varlığı ve haklarıyla Kerim Vakfı'na devredilmiş bir Vakıf iktisadi teşebbüsüdür.
2 hafta ago Read Time 1 minute Cemalnur Sargut hastalığı nedir?Çok şükür, 6 yaşında vereme yakalandım. Anlayacağın ölümle daha o yaşta Sargut hangi tarikata mensup?Fatih'te bulunan kubbealtı cemaatinin Sargut annesi kim?Meşkûre SargutCemâlnur Sargut / MotherCemalnur Sargut babası kimdir?Ömer Faruk SargutCemâlnur Sargut / FatherKerim Güç ün babası kimdir?Cemâlnur SargutTam adıCemâlnur SargutDoğumu3 Kasım 1952 İstanbul, TürkiyeBölgesiİslam felsefesiEtkilendikleri[göster][göster]Cemalnur Sargut hangi kanalda program yapıyor?Halen Üsküdar Üniversitesi Rektör danışmanı olarak görev yapmakta ve Üsküdar Üniversitesinde dersler Dr Cemalnur Sargut Kimdir?Cemâlnur Sargut, d. 3 Kasım 1952; İstanbul, Türk araştırmacı yazar ve yayıncı. Tasavvuf ve İslâm hakkındaki araştırma ve incelemeleri ile tanınmıştır. Nefes Yayınevi'nin ve Kerim Vakfı'nın kurucusu, Türk Kadınları Kültür Derneği'nin İstanbul şubesi başkanıdır. admin
türk kadinlari kültür dernegi istanbul subesi baskani mürşide... kenan rifai silsilesindendir. birkaç kez sohbetlerinde bulunma şerefine eriştim. bir pınardan coşan serin su misali insanın gönlünü açar, ferahlatır. kafanızdaki soruları sanki duyuyormuşçasına cevaplar. daima gülen yüzünün ardındaki yoğun mücahede ve müşahadeyi gözlerinden anlarsınız. kendisine ilk olarak trt'de bir sabah programında rastladığım, bir ay susmadan konuşsa konuşmadan susarım, dinlerim dediğim güzel insan. hani insanın hayatında şimşek çaktıran insanlar vardır. bulutlar yağmurla dolmuştur, sadece bi'şimşek bekler, işte kendisi bende bu etkiyi yapmıştır. ilk gordugum anda "cok sukur ki tanimiyorum" diye dusundugum konusmaci kadin. yarabbim coluguna cocuguna esine dostuna sabir versin. benim etrafimdaki herhangi birisi o tonlamalarla ve o ses tonuyla 2 dakika konussa, ya ben olurum ya o..en son gordugumde konusan bir ceylandan bahsediyordu ki, soz konusu hikayeyi cocuk programlarinda, masal saatlerinde anlatsalar anca dinlersin. bu ne ya.. bu nasil bir sevgi kelebekligi, bu nasil bir tahammul zorlamak, bu nasil bir yuz ifadesi, gelen editkaaaaç sene geçmiş ben bu entariyi yazalı. aynı nickle de uçtum geri geldim. bir sürü şey değişti, karmam, beğenilenlerim, başuçlarım, zöelerim, ama bu entri hiç değişmeden hep zöelerin arasına giriyor. ve ben bundan aşırı derecede mutluluk duyuyorum. eksileyin. çok memnun oluyorum. çünkü söylediği şeyler öyle saçma ki. zaman içinde görüşlerimde hiç bir değişme olmadı. budaya secde edenler allah'a secde ediyor aslında gibi şeyler söylemesi nedeniyle islamcılar da sevmiyor artık kendisini. oh sevimlileştirmeye çalışmak sonunda kişiyi küfre sokar, şirke düşürür. din böyle demişse böyledir. soramazsın, kendince yorum katamazsın. millet niye dinleri terkediyor? baskılar ve dogmalar yüzünden. bin tane soru sorarsın, mantıklı cevaplar beklersin, ama sonunda "çünkü o öyle" der din ve biter. sorgulamak küfre gider. he dersen ki ama ben islamı öyle bilmiyorum, o zaman deist olursun, ayrı bir konsepte girersin. hiç bir dine ve tanrıya inanmıyorsan da zaten hepsi aşırı komiktir, izler dinler sevgi kelebekliğinin sonu delirmek, alsın bence bir tane. ben de delirdiydim, tam kapatılacaktım ki mestan geldi toparladım. tavsiyem budur. 2 defa izleme fırsatım oldu olarak trt'de katıldığı sabah programında aramızda yaşayan evliyaların olduğundan bahsetti ve ben; neden bilmiyorum; kayıtsız şartsız inceliyorum. hayatımda bulunan herkesi inceliyorum; evliya arıyorum. anlattığı şeylerle değil de, sesinin tonuna göre fikir beyan edildiğine üzüldüğüm açıkken de kalp sağır olabiliyormuş demek. anladığım kadarıyla kenan rifai'nin öğrencisi samiha ayverdi'nin öğrencisi. kenan rifai'nin hocası ise seyyid hamza rifai. sonra tee ahmed rifai'ye kadar bu şekilde. lisede kimya hocam olan ufak tefek teyze. tv de ne anlatıyor bilmem. okul zamanı da dinelemzdim...bkz üsküdar cumhuriyet lisesi en büyük kadın islam mutasavvıflarından biridir. cemalnur hoca'mızı anlatmak için sadece şunu yazmak yetecekti aslında. o hiç olma gayreti içindedir, yaşanır fakat anlatılamaz. kendisi sadece ve sadece allah'ın bendesi olarak anılmak kasım 1952 istanbul doğumludur. kardeşi asuman sargut ile birlikte, annesi meşkûre sargut hanımefendinin manevi terbiyesi ve babası ömer faruk sargut beyin engin kültürü ile yoğrularak sürekli maddi manevi eğitim alarak yetiştirilmiştir. kadıköy kız koleji'nden mezun olduktan sonra mühendis olmak üzere devlet mimarlık mühendislik akademisi kimya fakültesi'ne devam etmiştir. kendi deyişiyle duaları ile dünyaya geldiği' nazlı anne'sinin daha ilkokulda okurken cemalnur'cuğum, sen öğretmen olacaksın' tebliği icabı da mezuniyetinden sonra 2 sene güneş koleji'nde, daha sonra da üsküdar cumhuriyet lisesi'nde tam 18 sene kimya öğretmeni olarak görev yapmış, sayısız öğrenciyi, kendisine verilen terbiye doğrultusunda hem maddi hem de manevi ilimlerle donatmış, bilimin onları nasıl hakikate götüreceğini küçük yaşlarından beri hem annesinden, hem de sâmiha ayverdi hanımefendiden aldığı manevi eğitim ve irşada ilave olarak, lise ve üniversite çağlarında eflatun'dan sokrat'a, nietzsche'den shopenhauer'a, pisagor'dan buda'ya, çok sayıda doğulu ve batılı felsefecinin ve mutasavvıfın hayatını ve felsefî öğretilerini incelemiştir. hocalarının hocası ken'an rifâî hazretlerinin ...onlarda da hakikat payı olduğu için bir kenara itemeyiz. işte onun içindir ki biz de geçmiş devir tasavvuflarından bahsetmekte bulunuyoruz...'* dediği gibi. nihayetinde fikri çalışma sahası olarak islâm tasavvufu'nda karar sargut, sevgili annesi meşkûre sargut ve mürşidi sâmiha ayverdi'den aldığı eğitime ilaveten hayri bilecik beyden kur'an dersleri almış , nermin suner pekin hanımefendi ile de uzun yıllar mesnevi ve kur'an üzerinde mukayese çalışmaları yapmıştır. 25 yılı aşkın süredir, islâm tarihinin altın sayfaları olan ve kütleleri peşlerinden sürükleyen büyük islâm mutasavvıfları'ndan hz. ahmed-er rifâî, hz. ken'an rifâî ve hz. mevlâna celâleddin rumi başta olmak üzere, hz. ibn-i arabi, hz. mısrî niyazi, hz. şibli, hz. konevi ve hz. cilli hakkında inceleme ve araştırma faaliyetleri devam yandan seni hakkı ile bilemedim allah'ım' diyen peygamberimizin yolunda, bitmek bilmeyen bir iştiyakla çalışmaya devam ederken bir yandan da, gönüllerini uzatıp bana da'** diyen herkese, hem öğrenip hem hal ettiği gerçekleri 25 yıl boyunca kah sohbetler adı altında, kah radyolardan yaptığı konuşmalarda, kah ise avrupa'da, amerika'da ve ülkemizde katıldığı seminer, panel ve ve festivallerde arasında amerika'da, duke üniversitesi'nde ve kuzey carolina üniversitesi'nde islâm' konusunda verdiği dersler, ayrıca 2000 yılında kuzey carolina'da, 2001 yılında new york'ta ve 2002 yılında yine kuzey carolina'da düzenlenen mevlana festivallerine konuşmacı olarak katılması ve katıldığı televizyon programları avrupa'da yaptığı konuşmalar, cemalnur sargut hanımefendi'nin islâm dini'nin bütün dinleri ve inanışları kucaklayan evrensel çağrısını 21. yüzyılda da yineler niteliktedir. almanya'nın frankfurt şehrinde frau liebe kutsal kadın kilisesi'nde 2002 yılının mayıs ayında yaptığı hz yusuf' konulu, aynı yılın kasım ayında yaptığı hz. meryem' konulu konferanslar dinleyenleri bunca yıldır özledikleri birliğin atmosferinde derin bir nefes aldırmıştır. frankfurt'ta verdiği islâm'da tasavvuf' konulu konferansında bu birliğin cezbedici çağrısı ayakta alkışlanmıştır. o'na sorarsanız ....efendim, itibarım varsa sendendir. meyan-ı aşıkanda iştiharım varsa sendendir...' derse de bizler biliyoruz ki, bu birliğin husule gelmesi için o'nun gibi yoklukta kemalini bulmuş bir öğretmenin lisanından dökülecek bir insan-ı kâmil kelamına ihtiyaç ayrıca frankfurt üniversitesi ilâhiyat bölümü doktora talebelerine tasavvufta hz. adem' konulu bir ders sargut hanımefendi halen türk kadınları kültür derneği istanbul şubesi başkanıdır. ülkemizde çeşitli radyo ve televizyon programlarına halen katılmakta olup paneller ve seminerler düzenlemeye devam hocamız'ı bu birkaç sayfada anlatmak imkansız. tesellimiz ise, sultanı sâmiha ayverdi'nin benim için o bir hiçti deyiniz.' diyen sesine uyarak, kendisinin de muhteşem bir tevazu ile yazmayın, bu kadar yazmayın, o büyükler karşısında neyim ki bir hiç.' diyecek olmasıdır.* sohbetler', ken'an rifai, sayfa 365, kubbealtı neşriyatı, hancı, samiha ayverdi, kubbealtı neşriyatı, .. durmaksızın gülümseyerek kendini mevlana'ya, şems'e, insanı kamil'e, kenan rüfai efendisine vermiş bir hanım. akla göre konuşmayı güzel beceren hatibe. yanılmıyorsam öğretmenlik-kimyacı olabilir- geçmişi de vardı. ülkemizin akıl seviye standartı da malumunuzdur. konuları zor ve derin, hedef kitlenin idraki kısıtlı ve görüşü dar olunca ortaya karışık, süper ilginç bir dil çıkabiliyorsunucu - hocam namaz hakkında vs. hanım - durmaksızın gülümseme namaz bence şeriatın en şeker tarzıdır durmaksızın gülümseme. bu hanımefendi hakkında nasıl söze başlayacağımı bilemedim açıkcası. bilgili mi desem, mevlana dostu mu desem, kinden uzak dini bilgisi fazla bir insan mı desem bilemiyorum. fakat bir olay var ki ne zaman bir kanalda rastlasam ve izlemeye başlasam bana özel program yapıyor. o sıralar neyi sorguluyorsam dünya yada yaşamla ilgili bir şekilde beni cevaplıyor. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
cemalnur sargut hangi kanalda program yapıyor